KATEGORİ
Kıymetli Dostlarım,
"GELİŞİ GÜZEL ZAMANLAR" yoğun bir çalışmanın ardından nihayet çıktı. Seçkin kitapçılarda; D&R, idefix, kitapyurdu, ÖTÜKEN gibi internet mağazalarında sizleri bekliyor. 



"Denize atılan bir şişe her kitap. Asırlar kumsalda oynayan birer çocuk. İçine gönlünü boşalttığın şişeyi belki açarlar, belki açmazlar..."
Cemil MERİÇ

İNGİLİZCE, ARAPÇA, OSMANLICA BİLMEK

Osmanlıca Arapça İngilizce Bilmek

Yedi sene İmam-Hatipte, dört sene İlahiyat fakültesinde, yekun olarak 11 sene Arapça okumuş ama bu lisan ile basit bir mektup, bir kompozisyon yazamıyor, konuşamıyor, ilmî ve fikrî kitap ve makale okuyamıyor. Bunda bir anormallik var değil mi? İnsan 11 sene Çince, Tibetçe, Eskimoca, Süryanice dersleri alsa bu dilleri konuşabilir, onlarla yazı kaleme alabilir, o dillerde yazılmış kitapları, manasını anlamak suretinde okuyabilir, hattâ kitap yazabilir.

Türkiyede islamî kesimin bir eğitim, kültür, lisan faciası vardır. Öncelikle edebî, yazılı, zengin Türkçeyi okutamıyoruz, öğretemiyoruz, Fuzulîden koptuk.

Din tahsili yapan gençlerimize Arapçayı ve ulum-i islamiyeyi öğretemiyoruz.

Gençlerimize liselerde genel kültür veremiyoruz.

Dindar, beş vakit namaz kılan üniversite öğrencilerinin büyük kısmı en basit ilmihal bilgilerini bilmiyor.

Eskiden böyle değilmiş. Osmanlı medreselerinde okumuş Şeyhülislam Mustafa Sabri, Düzceli Zahid el-Kevserî Mısırda Arapça kitaplar yazabilmişlerdir. (Şeyhülislam Mustafa Sabrinin dört ciltlik Mevkifü’l-Akl ve’l-İlm ve’l-Âlim min Rabbi’l-Alemîn ve ibadihi’l-Mürselîn kitabı iddialarımızı isbat eden harika bir eserdir.)

Vaktiyle İslam dünyası ile ilgili bazı kongrelere katılmıştım. Anadili Azerice veya Farsça olan İranlı Şiî hocalar kürsilere çıkıyor ve irticalen Arapça konuşabiliyorlardı. Aksanları değişikti ama irticalen akıcı Arapça konuşabiliyorlardı.

İmam-Hatipli ve İlahiyatlı gençlerimize mükemmel Osmanlıcanın yanında üst seviyede edebî ve fikrî Arapça öğretmemiz şarttır. Arapçayı iyi bilmeden gerçek ve vasıflı din alimi olmak mümkün değildir. Bunun aksini iddia etmek gülünç olur.

Fransızcayı iyi bilmeden, bu lisan ile konuşup yazabilmeden Fransız dili uzmanı, filoloğu olmak elbette mümkün olmaz.

Suriyeden ülkemize iki milyondan fazla mülteci geldi. Bunların içinde medrese hocaları, lise öğretmenleri vardır. Bu zevatı İmam-Hatip mekteplerinde, İlahiyat fakültelerinde, özel medreselerde istihdam etmek, talebelerimize iyi Arapça öğretmek gerekmiyor mu? Bu fırsattan niçin yararlanmıyoruz?

Bugünkü Türkçe ve Arapça fukaralığı ile bir yere varmamız mümkün değildir.

On bir sene Arapça okuduktan sonra Arapça konuşamamak, Arapça yazamamak, Arapça kitap okuyamamak, gerçekten çok üzücü bir rekordur.

Darülfünun inkılabında rütbesi müderreslikten (profesörlükten) ortaokul öğretmenliğine düşürülen merhum Muallim Cevdet bey, 30’lu yıllarda İstanbulda İbn Battuta seyahatnamesine Arapça zeyl yazmış ve yayınlamıştır.

Sultan Abdülhamid devrinde İstanbulda Rüşdiye (Ortaokul) seviyesinde iki senelik Darü’t-Tâlim ismiyle özel bir mektep açan Hacı İbrahim efendi, öğrencilere o kadar mükemmel Arapça öğretiyordu ki, bazı çocuklar Arapçadan Türkçeye kitap çevirebilmişlerdir. Daha sonra maliye vekili olan Midillili Ali Fuad bu okulun öğrencisi iken “Tuhfetü’l-Ezkiya fi Tercemeti Kitabu’l-Ezkiya” ismiyle Arapçadan mütercem bir kitap yayınlamıştır. Hacı İbrahim efendi, iki sene zarfında mükemmel Arapça öğretilebileceğini ve öğrenilebileceğini fiilen isbat etmiştir. Merhum, sene sonu imtihanlarından önce gazetelere ilan vererek ulemayı ve fudalayı okula davet eder, talebelerin olgunluğuna ve başarısına şahit olmalarını isterdi.

İmam-Hatip, İlahiyat, medrese öğrencilerimiz zengin Osmanlıcanın, mükemmel Arapçanın yanında iyi derecede İngilizce bilmeli, bu lisanla da konuşup yazabilmelidir. Günümüzde İngilizce, Ortaçağın Latincesi gibi bir Lingua Franca’dır, bilinmesi şarttır.

Zengin Osmanlıca, mükemmel İngilizce ve Arapça kültürün üç temel âletidir. Bu aletler elde olmadıkça vasıflı ve gerçek ziyalı Müslümanlar yetişemez.

Dünyanın en kabiliyetli, istidatlı, usta marangozu; kaliteli keseri, rendesi, testeresi, planya makinesi, diğer marangozluk aletleri yoksa güzel, sanatlı, mükemmel mobilyalar üretebilir mi?

Mehmet Şevket EYGİ     28. 01. 2015